MÜNÂFIKLARIN İLİM ÖĞRENMESİ BAHSİ

İşte Allah'u Teala'nın kitabını okurlar. Fakat akıllarına göre ve istedikleri gibi mana verirler. Bunlar belki namaz kılarlar, islamlıkları tamam görünür. Sünneti Resulullaha uymadıklarından belli olurlar. Şimdi zamanımızda bunlar çoktur. Alim, müslüman görünürler. Bunlar zamana göre hadisler ihdas ederek dinimizi bozarlar. Şu Hadis-i Şerifte münafıkları söyler.

عَنْ عُمَرَرَضِيَ اللّٰه عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ مُحَمَّدٌ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اِنَّ اَخْوَفَ مَا اَخَافُ عَلٰى اُمَّت۪ى كُلُّ مُنَافِقٍ عَلِيمِ اللِّسَانِ (وابن ابى الدنيا حم عد هب ض)

İbn-i Ebid-Dünya, Ahmed b. Hanbel ve Beyhaki‘de Hz. Ömer Radiyallahu anhu‘dan Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor:

“Korktuğumun en korkuncu ümmetimin üzerine şudur: Hep münafıklar ilim öğrenirler, lisan ilmi bilirler” Münafıklar ilim öğrenip mü'minleri söyletmek istemezler. Onlarla münakaşa ederler. İlmi yanlışa sarfederler. Kendilerinde takva olmadığı için takva ehli ile mücadele ederler.”[1]

Hadis-i Şerif’te:

عَنْ مُعَاذِ بْنِ جَبَلٍ رَضِيَ اللّٰه عَنْهُ قَالَ : قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اِنَّ اَخْوَفَ مَا اَخَافُ عَلٰى اُمَّت۪ى ثَلَاثٌ زَلَّةُ عَالِمٍ وَجِدَالُ مُنَافِقٍ بِالْقُرْاٰنِ وَدُنْيَا تُفْتَحُ عَلَيْهِمْ (طب قط)

Taberani ve Darukutni’de Maaz İbn-i Cebel Radiyallahu anhu’dan rivayet olunur, Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem buyuruyor ki:

En ziyade ümmetim üzerine korktuğum üç şey vardır: 1- Alimlerin kendilerini hor etmeleri, onun bunun kapısında (dünya menfaati koparabilmek için) yaltaklanmaları. 2- Münafıkların Kur'an ehli ve takva olanlar ile cidal (dil ile harb, münakaşa) etmesi.

[Münafıklar ilim öğrenir o ilimle ümmetimin alimleri ile batılı savunarak münakaşa ve mücadele eder, halkta ayet-hadis okuyor, bilmese söylemez der, yanlış konuştuğunu bilmez.]

3- Dünya malının çokluğu kendini azdırması, münafıkların Kur'an ve ilim öğrenip kendi istedikleri gibi Kur'an-ı tefsir etmesidir.[2]


[1] Ahmed bin Hanbel, Müsned Hadis No: 137, 293; Taberani, Mu’cemu’l-Kebir, Hadis No: 14995; Şa’bul İman Li’l Beyhaki, Hadis No: 1731; Ramûzu'l-Ehadis, Hadis No: 1535.

[2] Taberani, Mu’cemu’l-Kebir, Hadis No: 16701; Ramûzu'l-Ehadis, Hadis No: 1536; Kütüb-i Sitte, Cild 7, Hadis No: 2003, s. 309-310 hadisin izahında; Müzekki'n-Nüfus, s. 356.


.