PEYGAMBERİMİZ SALLALLAHU ALEYHI VE SELLEMDEN HADİS SÖYLENMESİ BAHSİ

Hadis-i Şerif:

عَنْ يَعْقُوبِ ابْنِ عَبْدُ اللّٰهِرَضِيَ اللّٰه عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اِذَا لَمْ تُحِلُّوا حَرَامًا، وَلَمْ تُحَرِّمُوا حَلَالًا وَأَصَبْتُمُ الْمَعْنٰى , فَلا بَأْسَ (الحكيم طب كر)

Taberani’de Yakub İbn-i Abdullah Radiyallahu anhu rivayet ediyor, Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

“Haramı helal, helalı da haram etmedikçe, hadislerin manasına isabet etmese de beis yoktur.”[1]

Haramı helal diyerek, helali de haram diyerek söylese o zaman günahkar olur. Bunları yapmadıkça manasını bilmediğinden beis yoktur.

[Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem'e sordular:

- Biz senden duyduğumuz gibi Hadis-i söyleyemiyoruz. Biz bundan mes'ul muyuz?

Peygamberimiz buyurdu:

- Siz benim haram dediğim şeye helal dedi diyecek kadar yanılırsanız; helal dediğim bir şeye haram dedi diyecek kadar yanılırsanız mes'ulsunuz. Haramı helal, helali de haram etmedikçe tam manasına isabet ettiremedi-ğinizden mes'ul değilsiniz. Yani haram dediğime haram dediniz ama, benim söylediğim gibi söylemediniz. Helal dediğime helal dediniz ama, benim söylediğim gibi söyleyemezseniz bundan mes'ul değilsiniz.[2]]

سُلَيْمَانُ بْنُ اللَّيْثِى عَنْ اَبِيهِ عَنْ جَدِّهِ قَالَ قُلْنَا: يَا رَسُولَ اللّٰهِ ! اِنَّا سَمِعْنَا مِنْكَ الْحَد۪يثَ وَلَا نُقَدِّرُ عَلَى نَادَيْتَهُ سَمِعْنَاكَ (الحكيم)

Süleyman’ül-leysi babasından, ceddinden nakleder: Biz dedik: Ya Resulullah! (Yani dedesi Peygamberimiz Sallallahu aleyhi ve sellem ile konuşmuş, torunlarının ağzından hadis alınmıştır.)

- Sizden Hadis-i Şerif’i duyduğumuz gibi eda edemiyoruz Ya Resulullah deyince,[3] işte bu Hadis-i Şerif’i söyledi.

عَنْ اَب۪ى هُرَيْرَةَرَضِيَ اللّٰه عَنْهُ اَنَّهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: تُحَدِّثُونَ عَنّ۪ى وَلَاحَرَجَ وَمَنْ كَذَبَ عَلَيَّ مُتَعَمِّدًا فَلْيَتَبَوَّأْ مَقْعَدَهُ مِنَ النَّارِ (حم)

Ahmed b. Hanbel’de Ebu Hüreyre Radiyallahu anhu’dan Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem:

- Benden Hadis-i şerif söylemekte günah yoktur. Velakin bile bile yalan hadisler, yani kendi düzerek uydurarak söylerse onun oturağını cehennem ateşine koyarlar,[4] diye buyurmuştur.

Hadis-i Şerif:

عَنْ عَلِىٍّ رَضِيَ اللّٰه عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: ذَرُوا الْعَارِف۪ينَ الْمُحَدِّث۪ينَ مِنْ اُمَّت۪ى لَا تُنْزِلُوهُمُ الْجَنَّةَ وَلَا النَّارَ حَتّٰى يَكُونَ اللّٰهُ الَّذ۪ى يُقْض۪ى ف۪يهِمْ يَوْمَ الْقِيَامَةِ (خط)

Hatib el-Bağdadi’de; Hz. Ali Radiyallahu anhu'dan rivayet olunur. Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu:

“Bırakınız ümmetimden arifleri, hadiscileri onlar cennete cehenneme inmezler. Hatta onlar Allah'u Teala ile olurlar ki, kıyamet gününde onları Allah'u Teala meydana çıkarır.[5]

Allah'u Teala'nın en yakınında olurlar. Yani onlar ümmeti Muhammede yardım etmek için çıkarılırlar.

Bir çok eshablar Resul-i Ekrem'den rivayet ederler ki:

عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍرَضِيَ اللّٰه عَنْهُ اَنَّهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: مَنْ حَفَظَ عَلٰى أُمَّت۪ى أَرْبَع۪ينَ حَد۪يثًا مِنْ أَمْرِ د۪ينِهِ بَعَثَهُ اللّٰهُ تَعَالٰى يَوْمَ الْقِيَامَةِ ف۪ى زُمْرَةِ الْفُقَهَاءِ وَالْعُلَمَٓاءِ وَف۪ى رِوَايَةٍ: بَعَثَهُ اللّٰهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ فَق۪يهًا عَالِمًا اَوْ ف۪ى رِوَايَةٍ اٰخَرَ : مَنْ تَرَكَ أَرْبَع۪ينَ حَد۪يثًا بَعْدَ مَوْتِهِ فَهُوَ رَف۪يق۪ى فِى الْجَنَّةِ وَكُنْتُ لَهُ شَافِعًا وَشَه۪يدًا وَ عَنِ ابْنِ مَسْعُودٍ رَضِيَ اللّٰه عَنْهُ قَالَ اَنَّهُ ق۪يلَ لَهُ اُدْخُلْ مِنْ اَيِّ اَبْوَابِ الْجَنَّةِ شِئْتَ فَالْتَمِسْ مِمَّنْ رَاٰى غَيْرَ مَااسْتَخْرَجَ الْقَيِّمُ صَدَقَ رَسُولُ اللّٰهِ ( الديلمى جا هب حل )

İbn-i Mes'ud Radiyallahu anhu'dan, Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

“Ümmetimin üzerine bir kimse kırk Hadis-i şerif ezber eder, dini öğretirse onu Allah'u Teala kıyamette alimler, fukahalar zümresine ilhak eder, onlar ile haşrolur.”[6]

Diğer bir rivayette “onu, Allah'u Teala alim, fakih olarak haşreder.”[7] Başka bir rivayette:

- “Her kim kırk Hadis-i şerif yazıp ölünce geri bıraksa o kimse benim refikim, yoldaşım olur. Cennette benimle olur ve ona şefaatçı olurum ve şahit olurum.”[8] diye buyurmuştur.

“Ve ona denir ki cennette hangi kapıdan dilersen ondan gir ne dilersen al, ye, iç artık buradan senin için çıkmak yoktur.”[9] diye buyurmuştur.

İşte Hadis-i Şerifleri halka söyleyerek kendileri de amel edenlerdir. Arifi billahdırlar. Dikkat:

Hadis-i Şerif:

عَنْ جَابِرٍرَضِيَ اللّٰه عَنْهُ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللّٰهِ صَلَّى اللّٰهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: سَارِعُوا ف۪ى طَلَبِ الْعِلْمِ ، فَالْحَد۪يثُ مَنْ صَادَقَ خَيْرٌ مِنَ الدُّنْيَا وَمَا عَلَيْهَا مِنْ ذَهَبٍ وَفِضَّةٍ (الرافعى)

E-Rafi’i Cabir Radiyallahu anhu'dan Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem buyurdu ki:

“İlim, hadis yolunda çalışınız. Her kim Hadis-i şerifleri tasdik eder, inanırsa kendisine dünya üzerinde bulunan altın ve gümüşten hayırlıdır.”[10]

Hadis-i şerife inanmayan kendi dinini itham etmiş, yalanlamıştır. Dininde şüphesi vardır. O kimse azgındır. Allah'u Teala şerlerinden muhafaza etsin. (Amin)


[1] Taberani, Mu’cemu’l-Kebir, Hadis No: 6372; Ma’rifetüs-Sahabe, li’ibn-i Naim el-İsfehani, Hadis No: 2972, 3740; Kenzul Ummal Hadis No: 29215.

[2] Kütüb-i Sitte, Cild 1, s. 106.

[3] Kenzul Ummal Hadis No: 29215.

[4] Kütüb-i Sitte, Cild 15, Hadis No: 5213-5215; Ahmed Bin Hanbel, Hadis No: 2820, 2868; Davud, ilim 4 (3651 Sahih-I Buhari Tecrid-i Sarih, Cild 1, Hadis No: 90-92; Kenzü'l-İrfan, Hadis No: 314. Sünen-i Tirmizi, Hadis No: 2583; Müslim; 4, 5; Kenzul Ummal Hadis No: 292217.

[5] Ramûzu'l-Ehadis, Hadis No: 3575.

[6] Ramûzu'l-Ehadis, Hadis No: 5134, İhyau'Ulumi'd-Din, Cild 1, Hadis No: 15, s. 19; Kenzü'l-İrfan, Hadis No: 309; Sahih-i Buhari Tecrid-i Sarih, Cild 1, s. 253. Şa’bul İman Li’l Beyhaki, Hadis No: 1684

[7] Kenzü'l-İrfan, Hadis No: 309; Şa’bul İman Li’l Beyhaki, Hadis No: 1685; Beyhaki, Hadis No: 1684.

[8] Şa’bul İman Li’l Beyhaki, Hadis No: 1695; Kütüb-i Sitte, Cild 1, s. 304 (Benzeri).

[9] Ebu Naim Fi’l-Hilye; Kenzul Ummal, Hadis No: 29186, 29192.

[10] Ramûzu'l-Ehadis, Hadis No: 3677.


.